I'm actually paid to do this.
- Aslında bunu yapmak için bana para ödenmektedir.
How much did you pay for him?
- Onun için ne kadar ödedin?
I'll pay the money for your lunch today.
- Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.
I must repay the debt.
- Borcumu ödemek zorundayım.
I only wish there was some way I could repay you.
- Keşke sadece sana geri ödeyebileceğim bir yol olsa.
I paid five dollars for the book.
- Kitap için beş dolar ödedim.
I paid him four dollars.
- Ona dört dolar ödedim.