Neither a borrower nor a lender be.
- Ne ödünç alan, ne de ödünç veren ol.
I know that interest rates are fixed in accordance to the borrower's business risk.
- Faiz oranlarının ödünç alanların iş riskine uygun olarak tespit edildiğini biliyorum.
Could I borrow your car?
- Arabanı ödünç alabilir miyim?
I borrowed the dictionary from my friend.
- Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.
I borrowed this comic from his sister.
- Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
I borrowed the dictionary from my friend.
- Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.
He regretted borrowing the book from her.
- Ondan kitabı ödünç aldığına pişman oldu.
Is there any chance of my borrowing your typewriter?
- Daktilonuzu ödünç almamla ilgili bir ihtimal var mı?