öğretmenliği

listen to the pronunciation of öğretmenliği
Турецкий язык - Английский Язык
instructorship
The office of an instructor
the term of this office
the position of instructor
{i} position or duties of an instructor
öğretmen
teacher

Are you a teacher? Yes, I am. - Siz bir öğretmen misiniz? Evet, ben bir öğretmenim.

The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom! - Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!

öğretmen
instructor

I've been a ski instructor for three years. - Üç yıldır bir kayak öğretmeniyim.

I cannot understand the Arabic Level 5 instructor. He speaks too fast! - Arapça Seviye 5 öğretmenini anlayamıyorum. O çok hızlı konuşuyor!

öğretmen
{i} master

Tom is a master teacher. - Tom bir usta öğretmendir.

Newton became Warden of the Royal Mint in 1696. He became Master of the Royal Mint in 1699. - 1696'da Newton darphane müdürü oldu. 1699'da darphane öğretmeni oldu.

öğretmen
beak
öğretmen
schoolteacher

My mom was a schoolteacher. - Annem bir öğretmendi.

Schoolteachers must have a lot of patience with the children. - Öğretmenler çocuklara karşı çok sabırlı olmalıdır.

öğretmen
{i} schoolmaster
ingilizce öğretmenliği
english teaching
öğretmen
preceptor
öğretmen
dominie
öğretmen
don

Although teachers give a lot of advice, students don't always take it. - Öğretmenler bir sürü tavsiye vermelerine rağmen, öğrenciler her zaman onu almazlar.

I don't like the substitute teacher. - Ben vekil öğretmeni sevmiyorum.

öğretmen
educationist
öğretmen
{i} schoolmarm
öğretmen
school teacher
öğretmen
professor

What's her professor's name? - Onun öğretmeninin adı nedir?

This dictionary is a good learning tool for both students and professors. - Bu sözlük hem öğrenciler hem de öğretmenler için iyi bir öğrenme aracıdır.

öğretmen
{i} schoolmistress
öğretmen
educate
öğretmen
{i} indoctrinator
öğretmen
{i} mistress
öğretmen
governess
almanca öğretmenliği
german teaching
anaokulu öğretmenliği
kindergarden teaching
okul öğretmenliği
(Eğitim) schoolteaching
öğretmen
(bayan) instructress
öğretmen
schoolma'am
öğretmen
(kadın) preceptress
öğretmen
teacher; instructor; tutor; schoolmaster, master; schoolmistress; professor
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение öğretmenliği в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Öğretmen
hoca

Hocasının adı neymiş? - Öğretmeninin ismi ne?

Öğretmen
muallim
öğretmen
Mesleği bir bilim dalını, bir sanatı veya teknik bilgileri öğretmek olan kimse, muallim, muallime
öğretmen
Mesleği bir bilim dalını, bir sanatı veya teknik bilgileri öğretmek olan kimse, muallim, muallime: "Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım bazen."- Y. Z. Ortaç
öğretmenliği
Избранное