öğrenilmiş

listen to the pronunciation of öğrenilmiş
Турецкий язык - Английский Язык
learned

Bullying is a learned behavior. - Zorbalık öğrenilmiş bir davranıştır.

inbred
öğren
learn

It's difficult to learn a foreign language. - Yabancı dil öğrenmek zordur.

Learning a foreign language is difficult. - Yabancı dil öğrenmek zordur.

öğren
{f} learning

That didn't happen when I was learning Esperanto. - O Esparanto öğrenirken olmadı.

I am learning a little English. - Ben biraz İngilizce öğreniyorum.

öğren
{f} learned

I learned to play guitar when I was ten years old. - On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.

I learned a lot about Greek culture. - Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim.

öğren
{f} learnt

I've learnt nothing from the teacher. - Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.

What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well. - Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.

başkasından öğrenilmiş
secondhand
kendi kendine öğrenilmiş
self taught
rip öğrenilmiş yönler
rip-learnt routes
öğren
internalize
öğrenilmiş
Избранное