Stir the paint with a stick.
- Boyayı bir çubuk yardımıyla karıştır.
I killed the rat with a stick.
- Bir çubukla fareyi öldürdüm.
We need new curtain rods.
- Yeni perde çubuklarına ihtiyacımız var.
This steel bar must be tempered.
- Bu çelik çubuk sertleştirilmeli.
The girl exercised on the parallel bars.
- Kız paralel çubuklarda egzersiz yaptı.
Lucy can't use chopsticks.
- Lucy yemek çubuklarını kullanamaz.
I usually eat rice with chopsticks.
- Pirinç pilavını genellikle çubuklarla yerim.
For the first month after the accident she could only drink liquids through a straw.
- Kazadan sonra ilk bir ay sadece bir çubuk vasıtasıyla sıvı şeyler içebildi.
Mary conducted the orchestra using a baton.
- Mary bir çubuk kullanarak orkestrayı yönetti.
All the world is divided into three types of people - finger-users, chopstick-users, and fork-users.
- Bütün Dünya üç tip insana bölünmüştür-parmak-kullananlar, çubuk- kullananlar, ve çatal-kullananlar.
Lucy can't use chopsticks.
- Lucy yemek çubuklarını kullanamaz.