Tom and Mary's kids looked adorable.
- Tom ve Mary'nin çocukları çok güzel görünüyorlardı.
I have bought an adorable doll for my granddaughter.
- Torunum için çok güzel bir bebek satın aldım.
Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting.
- İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.
She is very beautiful, and what is more, very wise.
- O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır.
It didn't taste very good.
- Tadı çok güzel değildi.
This smells very, very good.
- Bu çok, çok güzel kokuyor.
It would be so cool if I could speak ten languages!
- On dil konuşabilsem, çok güzel olur!
This website is so cool.
- Bu web sitesi çok güzel.
This fantasy book is a succession of really flashy magical spells and that makes it boring instead.
- Bu fantezi kitap gösterişli çok güzel büyülerin bir birbirini izlemesidir ve onun yerine bu onu sıkıcı yapar.
You have gorgeous eyes.
- Çok güzel gözlerin var.
She's rich, and even better, she's gorgeous.
- O zengin ve daha da iyisi o çok güzel.
My father's car is very nice.
- Babamın arabası çok güzeldir.
She has very nice-looking handwriting.
- Çok güzel görünümlü bir el yazısı var.
That dress looks stunning on you.
- Şu elbise üstünde çok güzel görünür.
Alice has stunning legs.
- Alice çok güzel bacaklara sahip.