Luckily, the weather turned out fine.
- Çok şükür hava düzeldi.
Tom fell from his crutches. Fortunately, Mary helped him to get up again.
- Tom koltuk değneğinden düştü. Çok şükür Mary tekrar kalkması için ona yardım etti.
Fortunately we are no longer young.
- Çok şükür artık genç değiliz.
Thank God that nobody was hurt.
- Tanrıya çok şükür kimse yaralanmadı.
Thank God that nobody was hurt.
- Tanrıya çok şükür kimse yaralanmadı.