Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

çocukluğunda

listen to the pronunciation of çocukluğunda
Турецкий язык - Английский Язык
in one's childhood
çocukluk
childhood

Joan became a great actress in spite of having had a difficult childhood. - Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktrist oldu.

Yumiko married a childhood friend last June. - Geçen Haziran Yumiko, bir çocukluk arkadaşıyla evlendi.

çocukluk
childness
çocukluk
nonage
çocukluk
puerility
çocukluk
juvenility
çocukluk
childhood, infancy; boyhood; childishness
çocukluk
infancy
çocukluk
childishness; folly
çocukluk
boyhood

Tom Jackson was a boyhood hero of mine. - Tom Jackson benim çocukluk kahramanımdı.

They laughed at the photograph of my boyhood. - Çocukluk fotoğrafıma güldüler.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение çocukluğunda в Турецкий язык Турецкий язык словарь

çocukluk
Çocuk olma durumu. İnsan hayatının bebeklikle ergenlik arasındaki dönemi: "Manasız çocukluk, tatsız gençlik, olgunluk çağına hazırlanmaktan başka nedir?"- A. Haşim. Çocukça davranış: "Onun nazını çekerek bütün çocukluklarına katlanıyorum."- A. H. Tanpınar
çocukluk
İnsan hayatının bebeklikle ergenlik arasındaki dönemi
çocukluk
Çocuk olma durumu
çocukluk
Çocukça davranış
çocukluk
(Osmanlı Dönemi) sabâvet
çocukluğunda
Избранное