Humility often gains more than pride.
- Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.
The rich are often misers.
- Zenginler çoğu kez pintidirler.
Most Japanese drink water from the tap.
- Çoğu Japon, suyu musluktan içer.
Most parents see their own children as the best in the world.
- Çoğu ebeveyn, kendi çocuklarını, dünyada en iyi olarak görüyor.
Many of the workers died of hunger.
- İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
Many diseases result from poverty.
- Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.
The pain has mostly gone away.
- Ağrı çoğunlukla geçti.
The audience was mostly businessmen.
- Seyirci çoğunlukla iş adamlarıydı.
In the United States, 20 million new jobs have been created during the past two decades, most of them in the service sector.
- Amerika Birleşik Devletlerinde, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca 20 milyon yeni iş yaratılmıştır, onların çoğu hizmet sektöründedir.
He spent most of the time at his summer home.
- O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.
Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
- Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
Alzheimer's disease affects mainly people older than 60 years.
- Alzheimer hastalığı çoğunlukla 60 yaşından fazla olan insanları etkiler.
I've done that more than most people have.
- Onu çoğu insandan fazla yaptım.
People often tell me more than I want to know.
- İnsanlar çoğunlukla bana bilmek istediğimden daha fazlasını söylüyor.