Tom is one of our hardest workers.
- Tom bizim en çetin işçilerimizden biridir.
Tom is always hard at work.
- Tom her zaman iş başında çetin.
Our trip was long, difficult and dangerous. We're just happy to be back home in one piece.
- Yolculuğumuz; uzun, çetin ve tehlikeliydi. Yine de evlerimize sağ salim döndüğümüz için mutluyuz.
I know how difficult Tom can be.
- Tom'un ne kadar çetin olabileceğini biliyorum.
Tom is a tough negotiator.
- Tom çetin bir müzakereci.
We need a really tough guy.
- Gerçekten çetin bir adama ihtiyacımız var.
It was an uphill struggle.
- Bu çetin bir mücadeleydi.