She was careful opening the drawer.
- O, çekmeceyi açarken dikkatliydi.
Tom has a drawer full of USB cables.
- Tom'un USB kabloları ile dolu bir çekmecesi var.
Tom hid his money in a bureau drawer.
- Tom parasını büro çekmecesine sakladı.
The bureau drawer has several compartments.
- Büro çekmecesinin birçok bölümü var.