That's a nice-looking teapot!
- O, hoş görünen bir çaydanlık!
That teapot's pretty dirty.
- O çaydanlık oldukça kirli.
Wait till the kettle begins to sing.
- Çaydanlık ötmeye başlayıncaya kadar bekle.
Tom put a kettle on the stove.
- Tom sobanın üzerine bir çaydanlık koydu.
Tom made a pot of coffee.
- Tom bir çaydanlık kahve yaptı.
The pot calls the kettle black!
- O kutu siyah çaydanlık olarak bilinir.
Tom made a pot of coffee.
- Tom bir çaydanlık kahve yaptı.