That teapot's pretty dirty.
- O çaydanlık oldukça kirli.
The teapot is on the table.
- Çaydanlık masanın üstündedir.
Wait till the kettle begins to sing.
- Çaydanlık ötmeye başlayıncaya kadar bekle.
The kettle must be boiling.
- Çaydanlık kaynıyor olmalı.
Tom made a pot of coffee.
- Tom bir çaydanlık kahve yaptı.
Tom made a pot of coffee.
- Tom bir çaydanlık kahve yaptı.
The pot calls the kettle black!
- O kutu siyah çaydanlık olarak bilinir.