çarpışan

listen to the pronunciation of çarpışan
Турецкий язык - Английский Язык
{i} smashing
to collide with
çarpışan araba
Bumber car, bumper, dodgem car, dodgem
çarpışan araba
dodgem car
çarpışan araba
dodgem
çarpış
collide

His car collided with a train. - Onun arabası bir trenle çarpıştı.

When I was 17, I injured myself playing football. I collided with someone and as a result of this I broke some of my teeth. - 17 yaşındayken, futbol oynarken kendimi yaraladım. Birisiyle çarpıştım ve bunun sonucu olarak dişlerimden bazılarını kırdım.

çarpış
{f} smashing
çarpış
knock against
çarpış
{f} skirmish
çarpış
{f} clash
çarpış
clashing
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение çarpışan в Турецкий язык Турецкий язык словарь

çarpış
Çarpma işi veya biçimi
çarpışan
Избранное