He attached a label to the bag.
- Çantaya bir etiket iliştirdi.
Don't put children into the bag.
- Çocukları çantaya koymayın.
Tom was carrying a duffel bag and a guitar case.
- Tom bir spor çantası ve bir gitar çantası taşıyordu.
The pencil case is on the table.
- Kalem çantası masanın üstünde.
Mrs. Baker had her purse stolen.
- Bayan Baker çantasını çaldırdı.
This purse is made of paper.
- Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
Although Eri's suitcase looks heavy, it's actually very light.
- Eri'nin çantası ağır gözükmesine rağmen, aslında oldukça hafiftir.
Let's see what you've got in your suitcase.
- Çantanızda neyiniz olduğuna bir bakalım.
I'll return to get my handbag.
- Ben el çantamı almak için geri döneceğim.
She was robbed of the handbag that she had bought last week.
- Onun geçen hafta satın aldığını çanta çalındı .
The money was stolen from his briefcase.
- Para evrak çantasından çalındı.
I left my briefcase on the bus.
- Çantamı otobüste bıraktım.
Where is my satchel? It's on the chair.
- Omuz çantam nerede? Sandalyenin üstünde.