I helped carry those bags.
- Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
My bag is too old. I must buy a new one.
- Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.
The pencil case is on the table.
- Kalem çantası masanın üstünde.
I can't find my vanity case.
- Makyaj çantamı bulamıyorum.
Mrs. Baker had her purse stolen.
- Bayan Baker çantasını çaldırdı.
I left my purse behind.
- Çantamı geride bıraktım.
Although Eri's suitcase looks heavy, it's actually very light.
- Eri'nin çantası ağır gözükmesine rağmen, aslında oldukça hafiftir.
You haven't put anything in your suitcase yet.
- Henüz çantana bir şey koymadın.
She had her handbag stolen.
- O el çantasını çaldırdı.
This handbag is made of paper.
- Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
The money was stolen from his briefcase.
- Para evrak çantasından çalındı.
I left my briefcase on the bus.
- Çantamı otobüste bıraktım.
Where is my satchel? It's on the chair.
- Omuz çantam nerede? Sandalyenin üstünde.