We walked through thick bushes.
- Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük.
A bird in the hand is worth two in the bush.
- Eldeki serçe çalılıktaki keklikten iyidir.
This shrub has to go.
- Bu çalı gitmek zorunda.
I have a large shrub in my front lawn that needs to be trimmed.
- Ön çimenimde düzeltilecek büyük bir çalı var.
Sami hid in a dense thicket.
- Sami yoğun bir çalılık içinde saklandı.
Before going to work in Paris, I have to brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
Before going to work in Paris, I must brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
The hedge clippers and weed whacker are in the garage.
- Çalı budama makası ve ot biçme makinesi garajdadır.