Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
We often hear it said that ours is essentially a tragic age.
- Biz genellikle, bizimkinin aslında trajik bir çağ olduğunun söylenildiğini duyuyoruz.
We are living in the atomic age.
- Biz atom çağında yaşıyoruz.
In order to return to our era, what should we do?
- Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
This is the beginning of a new era.
- Bu yeni bir çağın başlangıcıdır.
I had a call from her for the first time in a long time.
- Uzun süredir ondan ilk kez bir çağrı aldım.
How many times do I have to ask you to call me by my first name?
- Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım?
The other day, I got a call from her.
- Geçen gün ondan bir çağrı aldım.
In this day and age, life without electricity is unimaginable.
- Bu çağda elektriksiz bir hayat düşünülemez.
His ideas are up to date.
- Onun fikirleri çağdaş.
This book is a little out of date.
- Bu kitap biraz çağ dışı.
How many times do I have to ask you to call me by my first name?
- Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım?
The Diaoyu Islands have been Chinese territory since ancient times.
- Diaoyu adaları çok eski çağlardan beri Çin toprağı olmuştur.