This is the age of information, and computers are playing an increasingly important role in our everyday life.
- Bu bilgi çağıdır, ve bilgisayarlar günlük hayatımızda gittikçe önemli rol oynuyorlar.
We often hear it said that ours is essentially a tragic age.
- Biz genellikle, bizimkinin aslında trajik bir çağ olduğunun söylenildiğini duyuyoruz.
The revolution brought in a new era.
- Devrim yeni bir çağ getirdi.
We are in the era of atomic energy.
- Atom enerjisi çağındayız.
That castle was built in ancient times.
- O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.
I had a call from her for the first time in a long time.
- Uzun süredir ondan ilk kez bir çağrı aldım.
In this day and age, life without electricity is unimaginable.
- Bu çağda elektriksiz bir hayat düşünülemez.
The other day, I got a call from her.
- Geçen gün ondan bir çağrı aldım.
His ideas are up to date.
- Onun fikirleri çağdaş.
This machine is now out of date.
- Bu makine şimdi çağ dışıdır.
Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
- Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.
The pyramids were built in ancient times.
- Piramitler antik çağda inşa edildiler.