We are living in the atomic age.
- Biz atom çağında yaşıyoruz.
This is the age of information, and computers are playing an increasingly important role in our everyday life.
- Bu bilgi çağıdır, ve bilgisayarlar günlük hayatımızda gittikçe önemli rol oynuyorlar.
The revolution brought in a new era.
- Devrim yeni bir çağ getirdi.
We are in the era of atomic energy.
- Atom enerjisi çağındayız.
That castle was built in ancient times.
- O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.
Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
- Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.
In this day and age, life without electricity is unimaginable.
- Bu çağda elektriksiz bir hayat düşünülemez.
He was regarded as the greatest writer of the day.
- Çağının en iyi yazarı olarak görülüyordu.
His ideas are up to date.
- Onun fikirleri çağdaş.
This machine is now out of date.
- Bu makine şimdi çağ dışıdır.
The Diaoyu Islands have been Chinese territory since ancient times.
- Diaoyu adaları çok eski çağlardan beri Çin toprağı olmuştur.
That castle was built in ancient times.
- O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.