Would you like me to call a taxi?
- Bir taksi çağırmamı ister misiniz?
I'd like to call a meeting.
- Toplantıya çağırmak istiyorum.
You will remain here until you are summoned.
- Çağırılıncaya kadar burada kalacaksın.
I'm calling her but she isn't coming.
- Onu çağırıyorum ama gelmiyor.
Her mother is calling you.
- Annesi seni çağırıyor.
The President called out the troops.
- Başkan, askeri güçleri çağırdı.
On his arrival at the station, he called a taxi.
- İstasyona vardığında, o bir taksi çağırdı.
Why didn't you try calling her?
- Neden onu çağırmayı denemedin?
Don't bother calling security.
- Güvenliği çağırmaktan rahatsız olma.
I called a cab, because it was raining.
- Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
Can you call me a taxi?
- Bana bir taksi çağırabilir misiniz?
I'd like to page someone.
- Birini çağırtmak istiyorum.