發作

listen to the pronunciation of 發作
Английский Язык - Турецкий язык

Определение 發作 в Английский Язык Турецкий язык словарь

bout
(isim) nöbet, süre, devre, müddet, zaman, kriz, yarışma, müsabaka
bout
yarış

Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı. - The wrestler had his right leg broken in a bout.

bout
güreş

Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı. - The wrestler had his right leg broken in a bout.

bout
girişme
bout
kısa dönem
bout
boks maçı

Tom'un boks maçı son raunda kadar sürdü. - Tom's bout went the full distance.

bout
hastalık
bout
{i} kriz
bout
{i} kısa süren hummalı faaliyet
bout
{i} boks, güreş
bout
boks maçı/nöbet/dönem
bout
{i} zaman
bout
{i} yarışma

Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı. - The wrestler had his right leg broken in a bout.

bout
{i} nöbet

Kanser hastaları sıklıkla bulantı nöbetlerini azaltmakla uğraşmak zorundadır. - Cancer patients often have to deal with debilitating bouts of nausea.

Bir nöbet yaklaşık beş dakika sürer. - A bout lasts about five minutes.

bout
{i} nöbet; hastalık: He's just recovered from a bout of pneumonia. Zatürreeden yeni kalktı
bout
{i} devre
bout
{i} müddet
Английский Язык - Английский Язык
bout