He took a walk before breakfast.
- O, kahvaltıdan önce bir yürüyüşe çıktı.
I left home without having breakfast yesterday.
- Ben dün kahvaltı etmeden evden çıktım.
Tom pointed to the fire escape.
- Tom yangın çıkışını işaret etti.
Her name often escapes me.
- Onun adı sık sık hatırımdan çıkıyor.
Where is the emergency exit?
- Acil çıkış kapısı nerede?
Emergency exits must be kept free of blockages for public safety.
- Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.
The argument quickly got out of control.
- Tartışma hızla kontrolden çıktı.
Tom got out of cleaning the bathroom.
- Tom banyoyu temizlemekten çıktı.
The old woman exited the bus.
- Yaşlı kadın otobüsten çıktı.
Sami exited the underground parking lot.
- Sami yeraltı otoparkından çıktı.
Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.
- Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
I wish you would shut the door when you go out.
- Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
It will be four years before the definite result of beef liberalization emerges.
- Sığır serbestleştirilmesinin kesin sonucu ortaya çıkmadan önce dört yıl olacak.
Where is the emergency exit?
- Acil çıkış kapısı nerede?
I couldn't get out of my garage because there was a car in the way.
- Yolda bir araba olduğu için garajımdan çıkamadım.
They'll get out of class in forty minutes.
- Kırk dakika içerisinde sınıftan çıkacaklar.
She advised him to take a long holiday, so he immediately quit work and took a trip around the world.
- O, ona uzun bir tatile çıkmasını tavsiye etti, bu yüzden o, derhal işi bıraktı ve dünya yolculuğuna çıktı.
Jane is very content with her job and has no desire to quit it.
- Jane işinden çok memnun ve çıkma arzusu yok.