Tom became tired of always having to pay the bill every time he went out with Mary.
- Tom, Mary ile birlikte her çıkışında her zaman hesabı ödemek zorunda kalmaktan usandı.
I need to find a way out of this problem.
- Bu sorundan bir çıkış yolu bulmam gerek.
Everybody in the building headed for the exits at the same time.
- Binadaki herkes aynı anda çıkışa yöneldi.
Where is the emergency exit?
- Acil çıkış kapısı nerede?
Her debut was the biggest social event of the season.
- Onun sahneye ilk çıkışı mevsimin en büyük sosyal olayı idi.
I want to avoid rush hour.
- İş çıkış saatinden kaçınmak istiyorum.
I need to find a way out of this problem.
- Bu sorundan bir çıkış yolu bulmam gerek.
The boy could not find his way out of the maze.
- Çocuk labirentten çıkış yolunu bulamadı.
I'd like to check out. Could you call the bellboy?
- Ben çıkış yapmak istiyorum. Belboyu çağırır mısın?
I want to check out at 6 tomorrow morning.
- Yarın sabah altıda çıkış yapmak istiyorum.
Where is the emergency exit?
- Acil çıkış kapısı nerede?
Make certain where the emergency exit is before you go to bed at a hotel.
- Bir otelde yatmadan önce, acil çıkışın nerede olduğundan emin olun.
The industry has seen many booms and busts in the past.
- Sanayi geçmişte birçok iniş ve çıkışları gördü.
She is booming as a singer.
- O, şarkıcı olarak çıkış yapıyor.
My creativity finds an outlet through learning modern languages.
- Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor.
This sewage outlet is no longer in use.
- Bu kanalizasyon çıkışı artık kullanılmıyor.
We are groping for a way out of the present situation.
- Şimdiki durumdan bir çıkış yolu arıyoruz.
The boy could not find his way out of the maze.
- Çocuk labirentten çıkış yolunu bulamadı.