Tom could hear screaming.
- Tom çığlık atanı duyabildi.
The wind sounds scary, like screaming ghosts.
- Rüzgar, çığlık atan hayaletler gibi korkutucu geliyor.
I heard someone screaming.
- Birinin çığlık attığını duydum.
She screamed with horror as someone took hold of her arm.
- Birisi onun kolundan tuttuğunda o korkudan çığlık attı.
Dan was screaming and yelling.
- Dan çığlık atıp bağırıyordu.
When we reached the summit, we all yelled out into the void.
- Zirveye vardığımızda hepimiz çığlık attık.
The owl gave a loud screech.
- Baykuş yüksek sesle çığlık attı.