çürüyerek

listen to the pronunciation of çürüyerek
Турецкий язык - Английский Язык
rotting

Sami will spend the rest of his life rotting in jail. - Sami hayatının kalanını hapiste çürüyerek geçirecek.

putrefactively
çürüyerek ölen
necrotic
çürü
putrefy
çürü
{f} rotten

Tom asked Mary to throw the rotten apple into the garbage. - Tom Mary'nin çürük elmayı çöpe atmasını rica etti.

This food smells rotten. - Bu gıda çürük kokuyor.

çürü
rott
çürü
{f} rot

I smell something rotten. - Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.

These oranges have rotted. - Bu portakallar çürüdü.

çürü
molder
çürü
become putrid
çürü
{f} blighted
çürü
go bad
çürü
{f} rotting

Sami is now rotting in jail. - Sami şimdi hapiste çürüyor.

That smell could be rotting meat. - O koku çürüyen et olabilir.

çürü
{f} blight
çürü
moulder
çürü
(Biyoloji) decay

Too many sweets cause your teeth to decay. - Fazla şeker dişlerinde çürümeye sebep olur.

The apple has begun to decay. - Elma çürümeye başladı.

çürüyerek
Избранное