Sami will spend the rest of his life rotting in jail.
- Sami hayatının kalanını hapiste çürüyerek geçirecek.
Tom asked Mary to throw the rotten apple into the garbage.
- Tom Mary'nin çürük elmayı çöpe atmasını rica etti.
This food smells rotten.
- Bu gıda çürük kokuyor.
I smell something rotten.
- Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.
These oranges have rotted.
- Bu portakallar çürüdü.
Sami is now rotting in jail.
- Sami şimdi hapiste çürüyor.
That smell could be rotting meat.
- O koku çürüyen et olabilir.
Too many sweets cause your teeth to decay.
- Fazla şeker dişlerinde çürümeye sebep olur.
The apple has begun to decay.
- Elma çürümeye başladı.