We go to school because we want to learn.
- Okula gidiyoruz çünkü öğrenmek istiyoruz.
Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh?
- Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?
Yesterday I stayed home, since I had absolutely no desire to go out.
- Dün evde kaldım, çünkü dışarı çıkmak için kesinlikle hiç isteğim yoktu.
It exists, but since it's taboo and nobody talks about it, there's no need to give it a name.
- O var, ama bu tabudur ve kimse bahsetmek istemez, çünkü ona bir isim vermeye gerek yoktur.
We had to sell the building because for years we operated it in the red.
- Biz binayı satmak zorunda kaldık çünkü onu zararda işlettik.
Jim's angry because his date for the movie stood him up and he wasted an hour waiting for her in the rain.
- Jim kızgın çünkü sinema randevusu gerçekleşmedi ve yağmurda onu bekleyerek bir saat geçirdi.
He lost his position just because he refused to tell a lie.
- Konumunu yitirdi çünkü yalan söylemekten kaçınmıştı.