Friday night I crashed your party. / Saturday I said I'm sorry. / Sunday came 'n' trashed me out again.
The garbage collector comes three times a week.
- Çöp toplayıcı, haftada üç kez gelir.
The boy I saw searching through the garbage can said that he had not eaten anything for four days.
- Çöp tenekesini incelediğini gördüğüm çocuk dört gündür bir şey yemediği söyledi.
There's a lot of trash on the far bank of the river.
- Nehrin uzak kıyısında bir sürü çöp var.
Tom tossed the soda can into the trash.
- Tom soda tenekesini çöpe attı.
Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully.
- Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.
Don't throw these documents in the rubbish!
- Bu belgeleri çöpe atmayın!
The public is requested not to litter in these woods.
- Vatandaşların ormana çöp dökmemeleri rica olunur.
Due to his littering offense, he was forced to 10 hours community service.
- Onun çöp suçu nedeniyle, o 10 saat toplum hizmeti yapmak zorunda kaldı.
Tom emptied the waste basket.
- Tom çöp kutusunu boşalttı.
Tom threw the letter into the wastebasket.
- Tom mektubu çöp sepetine attı.
Tom needs to get rid of a lot of junk.
- Tom'un bir sürü çöpten kurtulması gerekiyor.
He gathered the last three matchsticks left on the floor.
- O, yerde bırakılmış son üç kibrit çöpünü topladı.
He stuck a straw into an anthill.
- O bir karınca yuvasına bir saman çöpü soktu.
The last straw breaks the camel's back.
- Devenin belini kıran son saman çöpü.
A drowning man will catch at a straw.
- Boğulan bir insan saman çöpünü tutmaya çalışır.
Tom drew the shortest straw.
- Tom en kısa çöpü çekti.