Seen at a distance, the rock looks like a squatting human figure.
- Uzaktan bakıldığında, kaya, çömelen bir insan figürüne benziyor.
Tom squatted down under the tree.
- Tom bir ağacın altında çömeldi.
Tom squatted down to put something on the lower shelf.
- Tom alt rafa bir şey koymak için çömeldi.
Tom crouched down beside Mary.
- Tom Mary'nin yanında çömeldi.
She crouched down by the gate.
- O, kapının yanında çömeldi.