İşini bitirdikten birkaç dakika sonra, o yatmaya gitti.
- A few minutes after he finished his work, he went to bed.
Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım.
- I will study abroad when I have finished school.
Bob bitiş çizgisine ilk önce ulaştı.
- Bob reached the finish line first.
Tom bitiş çizgisini geçerken sıcak ve yorgun görünüyordu.
- Tom looked hot and tired as he crossed the finish line.
Bu kitabı okumayı bir haftada bitirmek gerçekten zor.
- This book is really difficult to finish reading in a week.
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Raporla işim bitmek üzere.
- I'm just about finished with the report.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
- That plan still needed some finishing touches.
Son rötuşları ekleyeceğim.
- I'll add the finishing touches.
Due to BSE, cows in the United Kingdom must be finished and slaughtered before 30 months of age.
Please finish your homework!.