Tom endişeli görünüyor.
- Tom looks apprehensive.
Endişeli görünüyorsun.
- You seem apprehensive.
Örümceklerden korkan insanlar var.
- There are people that are afraid of spiders.
Hata yapmaktan korkan kişiler İngilizce konuşmada gelişme kaydedemez.
- People who are afraid of making mistakes will make no progress in English conversation.
Büyük köpekten korkmuşlar.
- They were afraid of the big dog.
O, korkmuş gibi davrandı.
- He behaved like he was afraid.
Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
- Older people are often afraid of trying new things.
O, karanlıktan çok korkar.
- She is very afraid of the dark.