Akşam yemeği hazır, bu yüzden istediğimiz zaman yiyebiliriz.
- La cena está lista, así que podemos comer cuando queramos.
Az önce yemek yedim bu yüzden aç değilim.
- Acabo de comer, así que no tengo hambre.
Böylece birçok farklı ülkeden yeni arkadaşlar bulacaksın.
- Así encontrarás amigos nuevos en muchos países distintos.
Niçin böyle bir müzik beğenilmez?
- ¿Por qué no admirar una música así?
Mary uyuşturucu kullanıyordu, bu yüzden polis onu tutukladı.
- Mary estaba consumiendo drogas, así que la policía la arrestó.
Akşam yemeği hazır, bu yüzden istediğimiz zaman yiyebiliriz.
- La cena está lista, así que podemos comer cuando queramos.
Böylece, tüm parasını kaybetti.
- Así perdió él todo su dinero.
Ben kendimi geliştirmek ve böylece gelecekte daha iyi olanaklara sahip olmak istiyorum.
- Yo quiero superarme y así tener mejores oportunidades en un futuro.
Tom is disobedient and rebellious.
- Tom itaatsiz ve asidir.
Fadil had a rebellious spirit.
- Fadıl'ın asi bir ruhu vardı.
The army raided the rebel camp.
- Ordu asi kampını bastı.
The rebels sabotaged the railroad.
- Asiler demir yolunu sabote etti.
About thirty insurgents were killed.
- Yaklaşık otuz asi öldürüldü.
Tom is disobedient and rebellious.
- Tom itaatsiz ve asidir.
The father had trouble communicating with his wayward son.
- Baba, asi oğlu ile iletişim kurmakta sorun yaşamıştı.
Why are you so insubordinate to your boss?
- Niçin patronuna karşı çok asisin?