We'll have a good crop if this good weather keeps up.
- Bu iyi hava devam ederse, iyi bir ürün alacağız.
They could not get good housing.
- Onlar iyi konut alamadı.
The area looked pretty clean.
- Alan oldukça temiz görünüyordu.
I know this area pretty well.
- Bu alanı oldukça iyi biliyorum.
This lake abounds in trout.
- Bu göl alabalık kaynıyor.
What's your favorite way to cook trout?
- Alabalık pişirmek için favori tarzın nedir?
Tom is likely going to be fined for doing that.
- Tom muhtemelen bunun yaptığı için para cezası alacak.
He was given the finest education that money could buy.
- Ona o paranın satın alabileceği en iyi eğitim verildi.
Do we have an extra one that Tom can borrow?
- Tom'un ödünç alabileceği ekstra bir tanemiz var mı?
Do you have an extra bicycle that I could borrow?
- Ödünç alabileceğim fazladan bir bisikletin var mı?
Surely, in the present-day society, we might as well consider it natural that consumption plays an important role in the life of man and is closely related to his well-being and happiness.
- Şurası muhakkak ki, günümüz toplumunda tüketimin insan hayatında önemli bir yere haiz olduğunu ve refah seviyesini ve mutluluğunu yakından alâkadar etmesinin tabii olduğunu söyleyebiliriz.
We may well have rain this evening.
- Biz bu akşam yağmur alabiliriz.
Aladin found a wonderful lamp.
- Alaaddin harika bir lamba buldu.
Aladin found a wonderful lamp.
- Alaaddin sihirli bir lamba buldu.
I'll get permission from my superior.
- Amirimden izin alacağım.