Bu iyi bir öğrenme ortamıdır.
- This is a good learning environment.
Düşmanca bir ortamda hayatta kalmak için bir insan doğaçlama yapabilmeli ve azimli olabilmeli.
- To survive in a hostile environment, one must be able to improvize and be tenacious.
O, çevreyi koruma hakkında taktire şayan bir konuşma yaptı.
- He made an admirable speech about protecting the environment.
Çevrenin tahribi dehşet vericidir.
- The destruction of the environment is appalling.
Güneş lekeleri birkaç bin derece daha serin olduğu için çevrelerinden daha koyu görünür.
- Sunspots appear darker than their surroundings because they are a few thousand degrees cooler.
Kısa sürede yeni çevreye alıştı.
- He soon got used to the new surroundings.