(strafrechtliche) schuld

listen to the pronunciation of (strafrechtliche) schuld
Английский Язык - Турецкий язык

Определение (strafrechtliche) schuld в Английский Язык Турецкий язык словарь

guilt
suçluluk

Suçluluk tüm yüzünde yazılı. - Guilt is written all over your face.

Sosyopatlar işledikleri suçlar için nadiren pişmanlık ya da suçluluk hissi duyarlar. - Sociopaths rarely display remorse or feelings of guilt for their crimes.

guilt
{i} kabahat
guilt
töhmet
guilt
cürüm
guiltiness
kabahatlilik
guilt
utanç
guilt
suçluluk duygusu

Hafif bir suçluluk duygusu olsa da o kendini gülmekten alamadı. - He could not refrain from smiling, though with a slight sense of guilt.

guilt
sorumluluk
guiltiness
günahkârlık
guilt
guiltless not guilty masum
guilt
suçl

O çalmaktan suçludur. - He is guilty of stealing.

O, bir hata yapmaktan suçluydu. - He was guilty of making a mistake.

guilt
{i} günahkârlık
guilt
{i} suç

O, bir hata yapmaktan suçluydu. - He was guilty of making a mistake.

Korkarım o suçunu asla itiraf etmeyecek. - I'm afraid he will never admit his guilt.

guilt
(Sosyoloji, Toplumbilim) suçluluk (duygusu)
guilt
guilt by association bir kimsenin meşru hareketlerini veya tanıdıklarını şüpheli sayarak gizli suçları olduğunu tahmin etme
guilt
suçsuz

Bill Clinton suçsuz bulundu. - Bill Clinton was found not guilty.

Erkek arkadaşının suçsuz olduğuna inanıyor. - She believes her boyfriend is not guilty.

guiltiness
{i} suçluluk
Немецкий Язык - Английский Язык
guilt
guiltiness
(strafrechtliche) schuld
Избранное