(see, saw, seen)

listen to the pronunciation of (see, saw, seen)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение (see, saw, seen) в Английский Язык Турецкий язык словарь

saw
kesil/kes
saw
{i} atasözü, darbımesel
saw
saw pit bıçkı hendeği
saw
gör

Dün ben Denizli'ye gittim ve kümesin yakınında bir horoz gördüm. - Yesterday I went to Denizli and I saw a rooster near the coop.

Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm. - I saw her somewhere two years ago.

saw
bıçkı ile biçer gibi hareketler yapmak
saw
bıçkı ile biçmek
saw
{f} bıçkı ile kesmek
saw
bıçkı makinası
saw
atasözü
saw
testere

Tom dairesel bir testere ile parmağını kesti. - Tom cut off his finger with a circular saw.

Çiftçiden bir testere ödünç aldı. - She borrowed a saw from the farmer.

saw
özdeyiş
saw
bıçkı
saw
testere ile kesmek
saw
doğramak
saw
biçmek
Английский Язык - Английский Язык
saw
(see, saw, seen)
Избранное