Определение (rehber в Турецкий язык Английский Язык словарь
- rehber köpek
- guide dog
- rehber
- directory
I'm not sure what his number is. You'll have to look it up in the telephone directory.
- Onun numarasının ne olduğundan emin değilim. Telefon rehberinde ona bakman gerekecek.
May I see the telephone directory?
- Telefon rehberine bakabilir miyim?
- rehber
- guide
I went with the women so that I could guide them around Nagasaki.
- Nagasaki çevresinde onlara rehberlik edebilmem için kadınla birlikte gittim.
She guided me to the palace.
- O, saraya kadar bana rehberlik yaptı.
- rehber
- adviser
- rehber
- pilot
- rehber
- mentor
Tom had a good mentor.
- Tom'un iyi bir rehberi vardı.
- aktif rehber
- active directory
- rehber
- prospectus
- rehber
- phone book
I don't have a phone book.
- Bir telefon rehberim yok.
Look in the phone book.
- Telefon rehberine bakın.
- rehber
- feeding
- rehber
- consult
- rehber
- telephone book
I looked up his phone number in the telephone book.
- Telefon rehberinde onun telefon numarasına baktım.
Look up the number in the telephone book.
- Telefon rehberindeki numaraya bakın.
- rehber
- dragoman
- rehber
- counselor
Who's your guidance counselor?
- Rehber öğretmeniniz kim?
- rehber
- (Tıp) guideline
- rehber
- (Ticaret) manual
- rehber dizin
- (Bilgisayar) directory
- rehber kitabı
- guide
- rehber kitap
- guide book
- rehber köpek
- seeing eye dog
- rehber liste
- (Bilgisayar) directory listing
- rehber olmak
- guide
- yerel rehber
- local guide
- altın rehber
- yellow pages
- rehber
- pathfinder
- rehber
- guidance conselor
- rehber
- tourist guide, guide
- rehber
- cicerone
- rehber
- courier
- rehber
- guide; guidebook" " kılavuz; telephone directory, telephone book, phone book
- rehber
- directory; telephone directory
- rehber
- handbook
- rehber
- careers officer
- rehber
- (Hukuk) guide, directory
- rehber
- conductor
- rehber
- guidebook
This guidebook might be of use to you on your trip.
- Bu rehber kitap yolculuğunda sana faydalı olabilir.
I bought several guidebooks, none of which helped me.
- Birkaç rehber kitap satın aldım, onların hiçbiri bana yardım etmedi.
- rehber dokümanlar
- (Politika, Siyaset) guide documents
- rehber eşliğinde
- guided
- rehber feneri
- leading light
- rehber kaset
- audioguide
- rehber kitap
- directory
- rehber kitap
- vade mecum
- rehber kitap
- guidebook
I bought several guidebooks, none of which helped me.
- Birkaç rehber kitap satın aldım, onların hiçbiri bana yardım etmedi.
I bought a guidebook for the museums of Florence.
- Floransa müzeleri için bir rehber kitap satın aldım.
- rehber paraşüt bohçası
- (Havacılık) free deployment bag
- rehber paraşüt düzeni
- (Havacılık) drogue assembly
- rehber paraşütü
- (Askeri) pilot parachute
- rehber talebi
- (Telekom) directory enquiries
- rehber tavsiye edebilir misiniz
- Can you recommend a guide
- rehber teknik şartname
- (Askeri) guide specification
- rehber öğretmen
- guidance counselor
- rehber öğretmen
- guidance counselor, teacher who advises students about their personal problems
- sabit rehber abone listesi
- (Askeri) fixed directory subscriber list
- sabit rehber ünite listesi
- (Askeri) fixed directory unit list
- ıngilizce konuşan bir rehber istiyorum
- I want an English speaking guide
- ıngilizce rehber kaset var mı
- Is there an audioguide in English
- ıngilizce rehber kitabınız var mı
- Do you have a guidebook in English
