Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

(personalization user's guide)

listen to the pronunciation of (personalization user's guide)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение (personalization user's guide) в Английский Язык Турецкий язык словарь

farm
{i} çiftlik

Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur. - The transition from farm life to city life is often difficult.

Bakers'ların nehrin yukarısında bir çiftlikleri var. - The Bakers have a farm up the river.

farm
{f} işlemek
farm
tarla

Çiftçiler tarlada çalışmakla meşgul. - Farmers are busy working in the field.

Çiftçi buğday tohumlarını tarlada saçtı. - The farmer scattered the wheat seeds in the field.

farm
sürüp ekmek
farm
{f} çiftçilik yap
farm
eski bir belediye veya mıntıkadan tarhedilen vergi
farm
{i} çiftlik evi

Ahır çiftlik evinin tam arkasında. - The stable is right behind the farm house.

Biz bir çiftlik evinde kaldık. - We stayed at a farm house.

farm
{f} kiraya vermek
farm
{i} rehabilitasyon merkezi
farm
su altında kabuklu deniz hayvanları yetiştirmek için ayrılan saha
farm
{f} ekip biçmek
farm
çiftlikçift
farm
{f} çiftçilik yapmak
farm
{f} yetiştirmek
farm
çiftçilik
farm
beysbol idman takımı
farm
rençper
Английский Язык - Английский Язык
rating scale
farm
recommendations