Onun edepsizliği tarafından şaşırdım.
- I was taken aback by his rudeness.
Sen terbiyesizce sözümü kestiğinde ben bir şey söylemeye çalışıyordum.
- I was trying to say something when you so rudely interrupted.
O kaba, kibirli ve cahil.
- He's rude, arrogant and ignorant.
Tom sana karşı kaba davranmaktan pişmanlık duyduğunu söylüyor.
- Tom says he regrets having been rude to you.
Onun inatçı, terbiyesiz olduğunu biliyorum ve ayrıca o deli.
- l know he's stubborn, ill-bred, and what's more, he's crazy.