(law) right, privilege; law

listen to the pronunciation of (law) right, privilege; law
Английский Язык - Турецкий язык

Определение (law) right, privilege; law в Английский Язык Турецкий язык словарь

jus
hak

Sadece başka biri kötü bir şey yaptığı için kötü bir şey yapmanız hak değildir. - It's not right for you to do something bad just because someone else has done something bad.

Davranışını haklı çıkar, haydi, bunların hepsi olduğunda orada olmanı haklı çıkar. - Justify your attitude, come on, justify being there when it all happened.

jus
{i} hukuk

Tom az önce hukuk fakültesinden mezun oldu. - Tom has just graduated from law school.

Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp. - Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.

jus
jus gentiumdevletler hukuku
jus
jus divinum tanrısal emirlere dayanan hukuk
jus
jus civilemedeni hukuk
Английский Язык - Английский Язык
{i} jus
(law) right, privilege; law
Избранное