Both you and I are students.
Both my parents are at home now.
- Ebeveynlerimin her ikisi de şu an evdeler.
Tom and his wife both have to work to make ends meet.
- Tom ve karısı kıt kanaat geçinmek için her ikisi çalışmak zorunda.
Divide the pile of documents equally, and take them one by one to either side of the room.
- Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy.
Either way will lead you to the station.
- Her iki yol da seni istasyona götürecektir.