(hava)soğuk

listen to the pronunciation of (hava)soğuk
Турецкий язык - Английский Язык
crisp
Brisk; crackling; cheerful; lively
Lively; sparking; effervescing
Possessing a certain degree of firmness and freshness; in a fresh, unwilted condition
{a} curled, brittle, short
That which is crisp or brittle; the state of being crisp or brittle; as, burned to a crisp; specifically, the rind of roasted pork; crackling
To curl; to form into ringlets, as hair, or the nap of cloth; to interweave, as the branches of trees
To cause to undulate irregularly, as crape or water; to wrinkle; to cause to ripple
Comprehensive (Royal Navy supply and transport system) Inventory Supply Programme
Leaves you with a lip-smacking impression similar to tart Usually the result of high acidity
in small tight curls
Crisp cloth or paper is clean and has no creases in it. I slipped between the crisp clean sheets. crisp banknotes. + crisply crisp·ly his crisply pressed suit
A descriptor for wines that feel clean, fresh, and slightly pungent in the mouth Opposite of "soft"
Brittle; friable; in a condition to break with a short, sharp fracture; as, crisp snow
approval Food that is crisp is pleasantly hard, or has a pleasantly hard surface. Bake the potatoes for 15 minutes, till they're nice and crisp. crisp bacon. crisp lettuce. soggy + crispness crisp·ness The pizza base retains its crispness without becoming brittle. + crisply crisp·ly crisply fried onion rings
A tasting term, denotes a fresh, young, wine with good acidity
curly, wavy; also : having close stiff or wiry curls or waves having the surface roughened into small folds or curling wrinkles 2a: easily crumbled : brittle of pastry being firm and fresh {~lettuce} being sharp, clean-cut, and clear {a ~illustration} noticeably neat
Crimp
{i} potato chip (British); baked desert of fruit covered with a crunchy topping (i.e. apple crisp)
hava
weather

The weather today is worse than yesterday. - Bugün hava dünkünden daha kötü.

I don't want to talk about the weather. - Hava hakkında konuşmak istemiyorum.

hava durumu
weather

What's the weather forecast for tomorrow? - Yarın için hava durumu nasıl?

Tom intends to go regardless of the weather. - Tom hava durumu ne olursa olsun gitmek niyetinde.

hava
(Hukuk) air

Flowers and trees need clean air and fresh water. - Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.

How long does the airport bus take to the airport? - Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer?

(hava) (askeri (mil) olarak) görüş, miktar (bulut); (bulut yüksekliği) tavan (bi
(Askeri) (weather) visibility (in miles), amount (of clouds, in eighths), (height of cloud) top (in thousands of feet), (height of cloud) base (in thousands of feet)
hava atmak
show off

Tom just wanted to show off. - Tom sadece hava atmak istedi.

She spoke with me in English in order to show off. - Hava atmak için benimle İngilizce konuştu.

hava filosu
wing
hava almak
1. to breathe fresh air. 2. to absorb air, take in air. 3. slang to end up getting nothing, go home empty-handed
hava basılmış lastik
pneumatic
hava boşluğu
turbulence
hava deflektörü
spoiler
hava geçirmez
airtight

These containers are airtight. - Bu konteynerler hava geçirmezler.

Preserves must be stored in a jar with an airtight seal. - Konserveler hava geçirmez bir conta ile kavanozda saklanmalıdır.

hava tahmini
weather forecast
hava taşıtı
aircraft
hava yastığı
airbag
hava durumu
weather conditions
hava durumu
weather condition
hava durumu
weather forecast

The weather forecast was right. - Hava durumu tahmini doğruydu.

What's the weather forecast for tomorrow? - Yarın için hava durumu nasıl?

alman hava gemisi
(Havacılık) zeppelin
bana göre hava hoş
not that i care
bana göre hava hoş
it's all the same to me
bana göre hava hoş
it is all the same to me
birincil hava
primary air
bozuk (hava)
intemperate
cebri hava
forced air
dondurucu hava deposu
(Askeri) freezer storage
doygun hava
(Kimya,Meteoroloji) saturated air
durgun hava
still-air
filo (hava)
(Askeri) squadron
giren hava
(Otomotiv) intake air
güzel (hava)
fine
hava
tone
hava
boisterous
hava
aura
hava
showing-off
hava
spirit

The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather. - Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti.

hava
ether
hava
(Ticaret) common property
hava
naught

The naughty girl assumed an air of innocence. - Yaramaz kız bir masum havası üstlendi.

hava
nil
hava
surrounding air
hava
service

The weather service has issued a severe weather warning. - Hava hizmeti şiddetli hava uyarısı yayınladı.

Pilots communicate with airport services by radio. - Pilotlar telsizle havaalanı hizmetleri ile iletişim kurar.

hava alma
(Havacılık) air bleed
hava almak
take the air
hava almak
draw a blank
hava almak
go for a walk in the fresh air
hava almak
end up getting nothing
hava almak
get nothing
hava almak
breathe fresh air
hava atmak
give oneself airs
hava atmak
put on airs
hava atmak
behave flamboyantly
hava atmak
put on dog
hava atmak
parade
hava botu
(Havacılık) air-boat
hava cebi
air pocket
hava cebi
air lock
hava cıva
gas
hava durumu
(Askeri) air conditions
hava durumu (hava tahmini)
weather forecast
hava durumu sunucusu
(Meteoroloji) weatherman
hava düzenleme
air conditioning
hava gazı
nonsense
hava gazı
hot air
hava gazı
town gas
hava gazı
wind
hava gazı
coal gas
hava güzel
weather is nice
hava hızı
air velocity
hava mili
(Askeri) aeronautical mile
hava nasıl
how is the weather
hava nasıl
what is the weather like
hava taşı
(Denizbilim) airstone
hava ussu
(Havacılık) air base
hava verme
ventilation
hava yolu
airlane
hava yolu
(Teknik,Ticaret) air way
hava yolu
(Askeri,Teknik,Ticaret) air route
hava yükü
(Askeri) air cargo
hava yükü
air-freight
hava üssü
(Askeri) air force base
hava-uzay
(Havacılık) aerospace
hava-yer
(Havacılık) air-ground
ilave hava
make up air
iç hava
inside air
kirli hava
(Çevre) polluted air
kirli hava kütlesi
smog
kupkuru hava
(Gıda) bone dry air
kötü hava
vitiated air
kötü hava
bad air
kötü hava
inclement weather
kötü hava
asperity
nemli hava
(Meteoroloji) damp air
nemli hava
(Meteoroloji,Teknik) wet air
nemli hava
moist air
nemli hava
humid air
nemli hava
(Otomotiv) moist
primer hava
primary air
rutubetli (hava)
sticky
sekonder hava
secondary air
serbest hava
free air
serin (hava)
fresh
sıkıntılı (hava)
close
sıkıntılı (hava)
muggy
taze hava kanalı
fresh air duct
ulusal hava servisi
(Meteoroloji) national weather service
uzun hava
(Muzik) unmetered folk song
yasak hava sahası
(Askeri) prohibited area
çok soğuk (mevsim/hava)
hard
Amerika'da hava nasıl?
How is the wheather in America?
açık hava
1. open air, outdoor; fresh air. 2. clear weather
değişken hava
treachery weather
değişken hava
unstable weather
değişken hava
inconsistent weather conditions
hava
climate

The climate here is milder than that of Moscow. - Buradaki hava Moskova'dakinden daha ılıman.

The climate here is colder than I expected. - Hava burada umduğumdan daha soğuk.

hava alanı
air space
hava balonu
Air balloon
hava beslemeli
airfed
hava boşluğu
Air pocket, turbulence
hava gazı ile çalışan lambanın ucu
The tip of the lamp with the air-gas
hava kaçırma
blow-out
hava raporu
weather report
hava yoluyla
by air
insansız hava aracı
drone
olumsuz hava
inclement weather

Olumsuz hava koşulları nedeniyle okullar tatil edildi. - Due to inclement weather schools were cancelled.

soğuk hava deposu
Cold weather store
türk hava kurumu
Turkish Aeronautical Association
Deniz Kuvvetleri Hava Harbi Merkezi, Hava Aracı Tümeni
(Askeri) Naval Air Warfare Center, Aircraft Division
Deniz hava yer görev kuvveti hava kuvveti muharip unsuru
(Askeri) Marine air-ground task force - Deniz hava-yer görev kuvveti MAGTF ACE Marine air-ground task force aviation combat element
Hava Kuvvetleri Hava Bilgileri/ Meteoroloji Servisi
(Askeri) Air Weather Service
Hava Kuvvetleri Hava Bilgileri/ Meteoroloji Servisi talimnamesi
(Askeri) Air Weather Service regulation
Hava Kuvvetleri Hava Dairesi
(Askeri) Air Force Weather Agency
Hava Kuvvetleri Hava Durumu
(Askeri) Air Force Weather
Hava Kuvvetleri hava talep ağı
(Askeri) Air Force air request net
Hava Kuvvetleri hava ve uzay harekat merkezi
(Askeri) Air Force air and space operations center
Hava Kuvvetleri taktikler, teknikler ve usulleri; hava kuvvetleri teknik eğitim
(Askeri) Air Force tactics, techniques, and procedures; Air Force technical training publication
Hava Kuvvetleri Özel Harekat Komutanlığı; Hava Kuvvetleri özel harekat unsuru
(Askeri) Air Force Special Operations Command; Air Force special operations component
Hava Kuvvetleri İhtiyat Kuvveti Komutanlığı; Hava Kuvvetleri Eğlence ve Dinlenme
(Askeri) Air Force Reserve Command; Armed Forces Recreation Center
Hava Muharebe Komutanlığı; hava unsuru komutanı; bölge koordinasyon merkezi
(Askeri) Air Combat Command; air component commander; area coordination center
Hava Nakliye Tanker Birliği; hava alanı trafik sahası
(Askeri) Airlift Tanker Association; airport traffic area
Hava indirme görev komutanı; Hava Hareket Komutanlığı; Kara Kuvvetleri Malzeme K
(Askeri) airborne mission commander; Air Mobility Command; Army Materiel Command
JWICS Hava Kuvvetleri hava durumu bilgi ağı
(Askeri) JWICS Air Force weather information network
Kanada Hava Kuvvetleri; Muharebe Hava Kuvvetleri; Hava İndirme/ Hava Taarruz Kuv
(Askeri) Canadian Air Force; Combat Air Forces; commander, airborne/air assault force
Kuzey Amerika Hava-Uzay Savunma Komutanlığı (NORAD) Hava Merkezi; Kuzey Atlantik
(Askeri) North American Aerospace Defense Command (NORAD ) Air Center; North Atlantic Council (NATO)
Sivil Hava Devriyesi; sivil kadro artırımı programı; muharebe hava Devriyesi; ko
(Askeri) Civil Air Patrol; civil augmentation program; combat air Patrol; configuration and alarm panel; Consolidated Appeals Process (UN); crisis action planning
boşaltma hava meydanı, tahliye hava limanı
(Askeri) aerial port of debarkation
bugün hava soğuk
Today it's cold
bugün hava çok soğuk
Today it's very cold
deniz hava tesisi; tahsis edilmemiş fonlar; sıra numarası verilmiş hava kuvveti
(Askeri) naval air facility; nonappropriated funds; numbered air force
deniz hava; Deniz Hava Sistemleri Komutanlığı
(Askeri) naval air; Naval Air Systems Command
doğrudan hava destek merkezi (hava indirme)
(Askeri) (A) direct air support center (airborne)
hava hedef haritası; Hava Tehditleri Konferansı ; hava trafik kontrolü (ya da ko
(Askeri) air target chart; Air Threat Conference; air traffic control; air transportable clinic (USAF)
hava indirme komuta unsuru (Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri); hava muharebe u
(Askeri) airborne command element (USAF); air combat element (NATO); Allied Command Europe; aviation combat element Marine air-ground task force (MAGTF)
hava postası; özel hava nakliye görevi; satıhtan havaya füze
(Askeri) space available mail; special airlift mission; surface-to-air misilse
hava seyrüseferi yardımcı cihazları ve hava trafiği güvenlik kontrolü SC
(Askeri) security control of air traffic and navigation aids
hava soğuk
It's cold
hava taktik harekat merkezi; hava terminal harekat merkezi
(Askeri) air tactical operations center; air terminal operations center
hava trafik kontrolü tahsis edilmiş hava sahası
(Askeri) air traffic control assigned airspace
hava ulaştırma klerans makamı; hava sahası kontrol makamı; hava sahası koordinas
(Askeri) airlift clearance authority; airspace control authority; airspace coordination area
karadaki azami hava aracı; karada intikal (hava aracı); çok uluslu gözlemci grub
(Askeri) maximum (aircraft) on ground; movement on ground (aircraft); multinational observer group
meteoroloji hava alanı raporu; meteoroloji hava kuvveti raporu
(Askeri) meteorological airfield report; meteorological aviation report
milli hava indirme harekat merkezi (E-4B hava aracı)
(Askeri) national airborne operations center (E-4B aircraft)
muharebe hava harekat merkezi; Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi
(Askeri) combat air operations center; combined air operations center
soğuk hava
cold air
soğuk hava
deposu cold-storage depot, cold store
soğuk hava dalgası
cold wave

Quite a few people were killed on the cold wave that hit this area. - Birçok kişi bu alana vuran soğuk hava dalgasında öldü.

A cold wave hit this district. - Bir soğuk hava dalgası bu bölgeyi vurdu.

soğuk hava gemisi
reefer
soğuk hava kitlesi
cold front
soğuk hava mahzeni
walk in
soğuk hava vagonu
reefer
soğuk hava vagonu railway refrigerator car, Brit
refrigerator van
taktik hava komuta merkezi; taktik hava kontrol merkezi; tanker uçağı hava nakli
(Askeri) tactical air command center (USMC); tactical air control center (USN); tanker airlift control center
taktik hava kontrol sistemi; harekat alanı hava kontrol sistemi
(Askeri) tactical air control system; theater air control system
taktik hava koordinatörü (hava indirme)
(Askeri) (A) tactical air coordinator (airborne)
çevik muharebe desteği; hava kabiliyetine sahip gemi; hava sahası kontrol sistem
(Askeri) agile combat support; air-capable ship; airspace control system; auxiliary crane ship
Английский Язык - Турецкий язык

Определение (hava)soğuk в Английский Язык Турецкий язык словарь

bana göre hava hoş
i'm agreeable
hava durumu
Weather forecast
türk hava kuvvetleri
Turkish Air Forces
(hava)soğuk
Избранное