The weather today is worse than yesterday.
- Bugün hava dünkünden daha kötü.
I don't want to talk about the weather.
- Hava hakkında konuşmak istemiyorum.
What's the weather forecast for tomorrow?
- Yarın için hava durumu nasıl?
Tom intends to go regardless of the weather.
- Tom hava durumu ne olursa olsun gitmek niyetinde.
Flowers and trees need clean air and fresh water.
- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
How long does the airport bus take to the airport?
- Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer?
Tom just wanted to show off.
- Tom sadece hava atmak istedi.
She spoke with me in English in order to show off.
- Hava atmak için benimle İngilizce konuştu.
These containers are airtight.
- Bu konteynerler hava geçirmezler.
Preserves must be stored in a jar with an airtight seal.
- Konserveler hava geçirmez bir conta ile kavanozda saklanmalıdır.
The weather forecast was right.
- Hava durumu tahmini doğruydu.
What's the weather forecast for tomorrow?
- Yarın için hava durumu nasıl?
The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.
- Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti.
The naughty girl assumed an air of innocence.
- Yaramaz kız bir masum havası üstlendi.
The weather service has issued a severe weather warning.
- Hava hizmeti şiddetli hava uyarısı yayınladı.
Pilots communicate with airport services by radio.
- Pilotlar telsizle havaalanı hizmetleri ile iletişim kurar.
The climate here is milder than that of Moscow.
- Buradaki hava Moskova'dakinden daha ılıman.
The climate here is colder than I expected.
- Hava burada umduğumdan daha soğuk.
Olumsuz hava koşulları nedeniyle okullar tatil edildi. - Due to inclement weather schools were cancelled.
Quite a few people were killed on the cold wave that hit this area.
- Birçok kişi bu alana vuran soğuk hava dalgasında öldü.
A cold wave hit this district.
- Bir soğuk hava dalgası bu bölgeyi vurdu.