(2) a coastal ice cliff

listen to the pronunciation of (2) a coastal ice cliff
Английский Язык - Турецкий язык

Определение (2) a coastal ice cliff в Английский Язык Турецкий язык словарь

blink
yanıp sönmek
blink
yanıp sönmek (ışık)
blink
göz kırpıştırmak
blink
(Bilgisayar) yansön
blink
yanıp sönen

Konsolda yanıp sönen bazı kırmızı ışıklar var. - There are some red lights blinking on the console.

O küçük yanıp sönen ışık nedir? - What's that little blinking light?

blink
(ışık) yanıp sönmek
blink
(göz) kırpmak/kırpıştırmak
blink
{f} göz ardı etmek
blink
{i} nazar
blink
blink yanıp sön/açıp kapa
blink
göz kırptırmak
blink
bakış nazar
blink
{f} görmezlikten gelmek
blink
pırıldamak
blink
{i} bakış
blink
kaçınmak
blink
{i} yanıp sö

O küçük yanıp sönen ışık nedir? - What's that little blinking light?

Işık yanıp sönüyordu. - The light was blinking.

blink
(fiil) kırpıştırmak, göz kırpmak, kırpmak; titreşerek parlamak, parlamak, ışıldamak; göz yummak, görmemezlikten gelmek, göz ardı etmek
blink
pırıltı
blink
(isim) gözünü kırpıştırma, parıltı, ışıltı, bakış, nazar
Английский Язык - Английский Язык
blink
(2) a coastal ice cliff
Избранное