Affedersiniz. Siz kimsiniz?
- Excuse me. Who are you?
Affedersiniz, Central Park'a nasıl gidebileceğimi bana söyleyebilir misiniz?
- Excuse me, can you tell me how to get to Central Park?
Kestiğim için özür dilerim, size anlatmam gereken bir şey var.
- Excuse me for interrupting, I've got something to tell you.
Özür dilerim! Zannedersem benim yerimde oturuyorsunuz.
- Excuse me, I think you're sitting in my seat.