Biz tatmin olmuş değiliz.
- We're never satisfied.
Tom hiç tatmin olmuş gibi görünüyor.
- Tom never seems satisfied.
Yemek onun açlığını tatmin etti.
- The meal satisfied his hunger.
Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.
- Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches.
O, polislik için uygundur.
- He is suited for police work.
Dünya yaşam için son derece uygundur.
- Earth is perfectly suited for life.