Yakında yağmur yağarsa, memnun olurlar.
- Sie werden zufrieden sein, wenn es bald regnet.
Yeni arabamdan çok memnunum.
- Ich bin sehr zufrieden mit meinem neuen Wagen.
Tom asla halinden memnun değildi.
- Tom never was contented.
Servetine rağmen, memnun değil.
- Despite his riches, he's not contented.
Tom mutlu görünüyordu.
- Tom seemed contented.
Ne kadar zengin olursa olsun, o asla mutlu değil.
- No matter how rich he may be, he is never contented.
Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.
- Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches.
Yemek onun açlığını tatmin etti.
- The meal satisfied his hunger.
Tom asla halinden memnun değildi.
- Tom never was contented.
So far as this matter is concerned, I am completely satisfied.
- Was diese Sache angeht, bin ich voll zufrieden.
Mary had every reason to be satisfied.
- Mary hatte allen Grund, zufrieden zu sein.