Yeni arabamdan çok memnunum.
- Ich bin sehr zufrieden mit meinem neuen Wagen.
Onların hepsi cevaplarınızdan memnun görünüyordu.
- Sie schienen alle mit euren Antworten zufrieden.
O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir.
- Now that he's retired, Yves can look forward to a contented and placid life.
Tom asla halinden memnun değildi.
- Tom never was contented.
Tom'un mutlu olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is contented.
Ne kadar zengin olursa olsun, o asla mutlu değil.
- No matter how rich he may be, he is never contented.
Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.
- Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches.
Yemek onun açlığını tatmin etti.
- The meal satisfied his hunger.
Tom asla halinden memnun değildi.
- Tom never was contented.
Mary had every reason to be satisfied.
- Mary hatte allen Grund, zufrieden zu sein.
So far as this matter is concerned, I am completely satisfied.
- Was diese Sache angeht, bin ich voll zufrieden.