I really look forward to your visit in the near future.
- Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting.
- İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.
Sami arrived for his visitation day.
- Sami ziyaret günü için geldi.
I remember Fred visiting Kyoto with his mother.
- Fred'in annesiyle birlikte Kyoto'u ziyaret edişini hatırlıyorum.
I lost no time in visiting my aunt in the hospital yesterday.
- Ben, dün hiç zaman kaybetmeden teyzemi hastanede ziyaret ettim.
Susie sometimes visits her father's office.
- Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.
Tom brings us gifts whenever he visits.
- Tom her ne zaman ziyarete gelse bize hediyeler getirir.
I think you had better call on him.
- Sanırım onu ziyaret etsen iyi olur.
We must avoid calling on others without an appointment.
- Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.
Tom stayed at a cheap hotel when he visited Boston.
- Tom Boston'u ziyaret ettiğinde ucuz bir otelde kaldı.
She visits him quite often, but never stays very long.
- O, sık sık onu ziyaret eder, ancak asla uzun kalmaz.
He availed himself of the 'off-and-on' holidays to visit his native country.
- Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.
I want to visit the ruins of Machu Picchu.
- Ben, Machu Picchu harabelerini ziyaret etmek isterim.
I would like to call on you one of these days.
- Bir gün seni ziyaret etmek istiyorum.
First of all, I have to call on Jim.
- Her şeyden önce, Jim'i ziyaret etmek zorundayım.
We must avoid calling on others without an appointment.
- Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.
I had intended to call on her last Sunday.
- Geçen Pazar onu ziyaret etmeye niyetlendim.
I would like to call on you one of these days.
- Bir gün seni ziyaret etmek istiyorum.
We must avoid calling on others without an appointment.
- Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.
A party was held in honor of the visiting writer.
- Ziyaret eden yazarın onuruna bir parti düzenlendi.
Is that why you want to come over?
- O yüzden mi ziyaret etmek istiyorsun?
Do you want to come over and watch a movie or something?
- Ziyaret etmek ve bir film izlemek ya da başka bir şey ister misin?
Visits by appointment only.
- Ziyaretler sadece randevuyladır.
Layla arrived at Sami's house for one of her regular visits.
- Leyla düzenli ziyaretlerinden biri için Sami'nin evine geldi.