The prisoner is in chains.
- Tutsak zincirle bağlıydı.
George put a chain on the dog.
- George köpeğine bir zincir taktı.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
I seem to have lost my train of thought.
- Düşünce zincirimi kaybetmiş gibi görünüyorum.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
Sami shackled Layla with a chain.
- Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.