zerreißend

listen to the pronunciation of zerreißend
Английский Язык - Турецкий язык

Определение zerreißend в Английский Язык Турецкий язык словарь

breaking
kıran
breaking
ufalanma
breaking
kopma
breaking
kırarak

Yarım saat boyunca denedikten sonra kapıyı kırarak açmayı başardık. - We succeeded in breaking the door open after trying for half an hour.

Tom onun dikkatini çekmek için gecenin ortasında Mary'nin penceresine taşlar attı fakat bunun yerine onun camını kırarak sonuçlandı ve Mary'nin babası polisi aradı. - Tom threw rocks at Mary's window in the middle of the night to get her attention, but he ended up breaking her window instead and Mary's father called the cops.

disrupting
bozarak
disrupting
bozan
breaking
kırılma

O onu aldattığını öğrendiğinde öfkesi bir kırılma noktasına ulaştı. - Her anger reached a breaking point when she found out that he was being unfaithful to her.

Herkesin bir kırılma noktası var. - Everyone has a breaking point.

breaking
kırma

Kilidi kırmakta zorlanmadım. - I had no difficulty breaking the lock.

Yumurtaları kırmadan bir omlet yapamazsın. - You cannot make an omelet without breaking eggs.

breaking
{f} kır

Aynasını kırdığım için beni bağışladı. - She forgave me for breaking her mirror.

Çocuk pencereyi kırdığını kabul etti. - The boy admitted breaking the window.

disrupting
{f} boz
disrupting
boz(mak)
breaking
{i} zorla girme
breaking
{i} meskene tecavüz
breaking
breaking and enteringmeskene tecavüz
breaking
{i} bozma
breaking
breaking point kırılma noktası
disrupting
bozma
Немецкий Язык - Английский Язык
rending
ripping
tearing
rupturing
discerping
breaking
tearing apart
disrupting
tearing up
snagging
disruptively
riving
splitting
in der Luft zerreißend
slamming
in der Luft zerreißend
flaying
sich das Maul zerreißend
vituperating