zealous, keen, hot, quick, sour

listen to the pronunciation of zealous, keen, hot, quick, sour
Английский Язык - Турецкий язык

Определение zealous, keen, hot, quick, sour в Английский Язык Турецкий язык словарь

eager
istekli

O, Avustralya'da yaşamaya isteklidir. - She is eager to live in Australia.

Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir. - His daughter is eager to go with him anywhere.

eager
(sıfat) hevesli, gayretli, istekli, sabırsız, ateşli
eager
isteklenmek
eager
arzulu/hevesli
eager
can atan
eager
hevesli

Gençler yurt dışına gitmekte çok hevesli. - Young people are eager to go abroad.

Kızı onunla her yere gitmeye hevesli. - His daughter is eager to go with him anywhere.

eager
sabırsız

Onlar seni görmek için sabırsızlanıyorlar. - They're eager to see you.

Tom katılmak için sabırsız gibi görünüyor. - Tom seems eager to participate.

eager
eagerly şiddetli arzuyla
eager
arzulu
eager
eagerness şevk istek
eager
büyük şevkle
eager
canlılık
eager
arzu
eager
{s} ateşli
eager
sabırsızlıkla
eager
eager beaver vazifesine fazlasıyla bağlı olan kimse
Английский Язык - Английский Язык
{a} eager
zealous, keen, hot, quick, sour
Избранное