Tom picked up the dice and threw them.
- Tom zarları aldı ve onları attı.
Dice have differences in design in different cultures.
- Zarlar farklı kültürlerde farklı şekillere sahiptir.
We'll need twenty dice to play this game.
- Bu oyunu oynamak için yirmi tane zara ihtiyacımız var.
The gambler used loaded dice to cheat.
- Kumarbaz aldatmak için hileli zar kullandı.
The mucous membrane is very sensitive.
- Mukoza zarı çok hassastır.
Animals were harmed in the making of this film.
- Bu filmin yapımında hayvanlar zarar görmüştür.
No animals were harmed in the making of this film.
- Bu filmin yapımında hiçbir hayvan zarar görmemiştir.
I opened the envelope and pulled out a letter.
- Ben zarfı açtım ve bir mektup çıkardım.
I wrote the wrong address on the envelope.
- Zarfın üstüne yanlış adres yazdım.