When are you going to approach him about your pay rise?
- Onunla maaş zammınızı ne zaman görüşeceksiniz?
The sun always rises in the east.
- Güneş her zaman doğudan doğar.
Tom didn't expect to get a raise.
- Tom zam almayı ummuyordu.
My boss refused my request for a raise.
- Patronum zam isteğimi reddetti.
I needed a little extra time.
- Biraz daha fazla zamana ihtiyacım vardı.
You can always use some extra cash.
- Her zaman biraz fazla nakit kullanabilirsin.
As time passes, wisdom increases.
- Zaman geçerken bilgelik artar.
Recently, the number of foreigners working or studying in Japan has increased.
- Son zamanlarda, Japonya'da çalışan ya da okuyan yabancıların sayısı arttı.
He asked for a pay raise.
- O bir maaş zammı istedi.
Most employees expect a pay raise once a year.
- Çoğu çalışan yılda bir kez zam istiyor.
In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
- Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.